Suç örgütü lideri Adnan Oktar’ın Dragos’taki evinde yaşananlar yeniden gündeme geldi. Kandırılmış kızların itirafları ve eski örgüt üyelerinin açıklamalarından oluşturulan bu cinsel hayat detayları resmen kafanızı durduracak.
Bundan birkaç yıl önce internete düşen Adnan Hoca ve Kedicikler videolarına hem anlam veremiyor hem de kahkahalarla gülüyorduk.
Son derece seksi ve hatta oldukça abartılı fiziksel görünüşe sahip kadınlar, Adnan Oktar’a “Olağanüstü yakışıklısınız Hocam. Gözlerimi ışığınızdan alamıyorum maşallah” gibi akla hafsalaya yatmayan övgüler yağdırıyordu.
Gördüğümüz resmin tamamı bize orada çok büyük bir cinsellik yaşandığını, hatta Adnan Hoca’nın kurduğu haremde istediği “cariye” ile birlikte olduğunu gösteriyordu.
Peki gerçekten durum böyle miydi? Adnan Hoca o playboy evine benzeyen evinde istediği kadınla birlikte olup herkesin eğlencesine baktığı bir evin sahibi miydi? Hayır, hiç de değil…
Öncelikle şunu söylemek lazım: Bu kadınların hiçbiri kendi rızasıyla o eve girmiş ve bilinçli şekilde hareket eden kadınlar değil. Yıllar süren bir manipülsayonla Adnan Hoca’nın kölesi haline getirilmiş ve robotlaştırılmış kızlar.
Onları bu eve getirenler de Adnan Hoca’nın Aslanlar diye tanımladığı yakışıklı, zengin ve sapkın bir erkek grubu. Ağlarına düşürdükleri kızların güvenlerini kazandıktan sonra “turnike sistemi”ne dahil eden adamlar bahsediyoruz.
Öncelikle küçük yaştaki kızları kandırdıktan sonra normal cinsel ilişkinin yasak ama anal ve oral cinsel ilişkinin helal olduğuna ikna ediyor bu erkekler.
Daha sonra kızları zorla anal ilişkiye zorluyorlar. Bu sırada cinsel ilişki yaşanan odanın kapısı hep açık oluyor. O esnada başka bir “Aslan” gelip ilişkiye dahil oluyor ve toplu bir grup seks olayı yaşanıyor.
Bazı zamanlarda kapı açıkken içeri kim giriyor dersiniz? Evet, tahmin edebileceğiniz gibi Adnan Oktar. “Siz rahatınıza bakın, benden çekinmeyin, ben kenarda oturacağım” deyip koltukta oturarak cinsel ilişikiye giren grubu seyrettiği de ifadeler arasında.
Hatta bazı sabahlar yatağından uyanan Adnan Oktar, eve yeni gelen kızlardan birine zorla evdeki erkeklerden biriyle cinsel ilişkiye girmesi yönünde baskı yapıyor. Tabii ki kendisi yine kenarda oturup seyrediyor.
Zaman zaman Adnan Oktar’ın tüm örgüt üyeleri içerisinde bir kadını soyup elle taciz ettiği, zevk alıyormuş gibi zorla bağırttığı da yine savcılıktaki ifadelerden. Peki bu adamın kadınlarla ilgili derdi ne? Neden kendisi sevişmiyor da sapkın bir ilişkinin tanığı olmayı tercih ediyor? İkisinin de cevabı ayrı.
İlk olarak Adnan Oktar, kendisinin Mehdi olduğundan son derece emin ve buna inanmış. İtirafçı B.K.’nın mahkeme dosyasına giren sözleri şöyle: “Oktar, ‘Bir hadise göre Roma’da Mehdi on bin bakire ile birlikte olacak’ diyordu ve buradaki Roma’nın aslında İstanbul olduğunu söylüyordu. Bu hadisi uygulama adına örgüte getirilen yeni kızların bekâretini bozuyordu. Bu konuyu bizzat Adnan Oktar bize bu şekilde anlattı.”
İkincisi ise fiziksel bir engel. Adnan Oktar’ın kasığında yaklaşık 10 kg’ya yakın, vücudundan dışarı sarkmış bir fıtık bulunuyor. Bu da kendisinin cinsel fonksiyonlarını yerine getirememesini sağlıyor.
Evden kaçmayı başaran kızlardan bir tanesi bunu “kasıklarından bağırsakları dışarı sarkmıştı” şeklinde anlatıyor. Oktar, ameliyat olduğu takdirde kendisinin öldürüleceğini düşündüğü için hiçbir zaman tedavi olmamış.
Yani bizim o ekranda gördüğümüz övgülerin altında yetersizlikle gelen çok ciddi psikolojik rahatsızlıklar, çok ciddi istismarlar yatıyormuş aslında.
Oktar ve beraberindeki 176 kişi, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘çocukların cinsel istismarı’, ‘cinsel saldırı’ ve ‘siyasi ve askeri casusluk’ dâhil birçok suç iddiasıyla 18 Temmuz 2018’de çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Oktar bu suçlamalardan toplamda 8 bin 658 yıl hapis cezasına çarptırıldı.